Longosphere Glamping, sürdürülebilirlik için yatırım düğmesine bastı

Röportaj: Hatice Ünal Bilen

Türkiye’nin en büyük glamping tesisi Longosphere’in Kurucu Ortağı Yiğit Küçükkınay ile sürdürülebilirlik yatırımlarını ve lüks doğa turizmini geliştirmeye yönelik projelerini konuştuk.

Konaklama tercihlerinde son yılların en fazla rağbet gören konseptlerden biri de, glamping. Türkiye’de bu akımın öncüsü, aynı zamanda en büyük organizasyona sahip oyuncusu ise, Longosphere Glamping… Kınay Ailesi tarafından Trakya-İğneada bölgesinde turizme kazandırılan tesis, Temmuz 2020’den bu yana ek yatırımlarıyla büyüyor. 110 bin m² orman alanında hayata geçirilen tesis, geçen 4 yılda çadır sayısını 104’den 125’e çıkarırken 200 kişilik çok amaçlı salon ve toplantı odalarını da hizmete dahil etti.

Tesise ilk günden itibaren toplamda 5.5 – 6 milyon dolar civarında yatırım yaptıklarını belirten Longosphere Kurucu Ortağı Yiğit Küçükkınay, sürdürülebilir doğa turizminin öncüsü olmak gibi önemli bir hedeflerinin de olduğunu açıklayarak sorularımızı şöyle yanıtladı:

Türkiye’nin en büyük glamping tesisi unvanına sahipsiniz. Açılışınızdan bu yana ne kadar ve hangi ek yatırımlarla büyüdünüz?

Longosphere Glamping olarak, açıldığımızdan bu yana gerçekten büyük adımlar attık ve güzel yatırımlarla büyüdük. 110.000 m² orman alanında başladığımız yolculukta, ilk etapta 2 farklı konsept ile 104 çadıra sahiptik. Şimdi ise 4 farklı konseptte toplam 125 glamping çadırına sahibiz. Geçen yıl açılan 200 kişilik çok amaçlı salon ve toplantı odaları da bizim için büyük bir gelişme oldu. Önümüzdeki dönemde açılacak spa kompleksimizle de misafirlerimize daha fazla rahatlık ve wellness deneyimini doğanın içerisinde sunmayı hedefliyoruz.

Ülkemizin glamping karnesi nasıl? Konseptin ülke genelindeki yaygınlığı, turizmdeki pazar payı nedir? Gelecekte nerede görüyorsunuz?

Türkiye’de glamping, son yıllarda gerçekten popüler bir trend haline geldi. Özellikle doğa ile iç içe, lüks konaklama deneyimi sunan tesisler büyük ilgi görüyor. Biz de Longosphere Glamping olarak bu alanda öncülerden biriyiz. Uluslararası markaların global pazarda glamping konseptli tesisler yapmaya başlaması ile gelecekte glamping’in daha da yaygınlaşacağını ve turizm sektöründe önemli bir yer edineceğini düşünüyoruz.

Sürdürülebilir doğa turizminin öncüsü olmak gibi bir hedefiniz var. Şu an bu hedefin neresindesiniz? Önümüzdeki beş yıl için planlarınız neler?

Sürdürülebilir doğa turizmi bizim için gerçekten çok önemli. Çevre dostu yapı malzemeleri kullanarak, enerji verimliliği sağlayarak ve doğanın çeşitliliğini koruyarak bu hedefimize adım adım ilerliyoruz. Her misafirimiz adına doğaya tohum bırakma uygulamamız da bu çabalarımızın bir parçası. Önümüzdeki beş yıl içinde bu sürdürülebilirlik çalışmalarımızı daha da genişletmeyi ve doğa koruma projelerimizi artırmayı planlıyoruz.

Bunlardan bir tanesi, tesisimizin arka tarafında bulunan 6.100 dönümlük ormanlık alanı ekoturizm alanına çevirerek dokunulmamış orman içerisinde yönlendirmeler ile bisiklet ve yürüyüş turları ile birlikte at ile doğa ile iç içe gezi deneyimi sunmayı planlıyoruz. Bu deneyim için çalışmalarımız sürüyor.

2024’ün kısa bir değerlendirmesini yaparak, 2025 planlarınızdan ve projelerinizden de bahseder misiniz?

Bu yıl bizim için gerçekten hedeflediğimiz çalışmalara ulaştığımız bir sene oldu. Yeni açtığımız çok amaçlı salon ve toplantı odaları ile iş dünyasına yönelik hizmetlerimizi genişlettik ve birçok ödül kazandık. 2025 yılında ise, spa kompleksimizi açarak misafirlerimize daha geniş bir yelpazede wellness hizmetleri sunmayı planlıyoruz.

Bunun dışında “Longosphere Exclusive” dediğimiz, doğa ile lüksü bir araya getirdiğimiz “Longosphere Devam” projemizin altyapı çalışmaları başladı. Bunun sonucunda farklı bir Longosphere ile doğa ve konforun değil, doğa ile lüksün birleştiği bir konsept olacak. Ayrıca, doğa koruma ve sürdürülebilirlik projelerimizle misafirlerimize benzersiz ve çevre dostu bir tatil deneyimi sunmaya devam edeceğiz.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir