2004 yılında Bursa’da ilk temellerini atan, 2009’da üretim merkezini Antalya’ya taşıyarak yönünü seri üretimden proje bazlı faaliyetlere çeviren Monotech’ in önümüzdeki döneme ilişkin üretim çalışmalarını ve projelerini firma Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sabır ile konuştuk.
Monotech’i kuruluşuyla tanıtarak, Horeca kanalına yönelik sunduğu çözümleri hakkında bilgi verir misiniz?
Monotech; Otel, restoran servis ekipmanları (ön büro, çamaşırhane, kat ve restoran servis arabaları) banket sandalye ve masaları ile açık büfe imalatı yapmak üzere 2004 yılında Bursa’da kurulmuştur. Daha sonra sektörün dinamiklerinin değişmesi ile birlikte, sektörün ihtiyacı olan özgün ve faydalı ürünler ortaya koymak için 2009 yılında Antalya’ya taşınmıştır. Burada servis ekipmanları üretimini sonlandırıp, açık büfe projelendirme, tasarım ve üretimi ile özel imalat soğuk teşhir vitrinleri konusuna yönelmiş, standart ve seri üretim modelinden proje bazlı üretime geçiş yapmıştır. Bu kapsamda soğuk veya sıcak gıdanın nihai tüketiciye sunulduğu açık büfe sistemleri, vitrin tip teşhir ve sunum dolapları, sıcak tutucu lambalar, carving üniteleri ve chafing dishler ürün gamımızı oluşturmaktadır.
Bir projeye başlarken tasarım kriterlerinizi neler belirliyor?
Günceli takip eden, işletmeye ve mekana özel tasarımlar, işletmenin operasyon yöntemi ile birlikte değerlendirilerek hazırlanıyor. Burada, büfenin tasarımı, gıdanın sunumu ve servis operasyonu birlikte düşünülerek, ortaya uygulanabilecek bir proje çıkarılması esas konu. Müşterimize; operasyon kolaylığı sağlarken, son kullanıcıya cazip gelecek mekanlar tasarlamak tercih edilmemizi sağlıyor. Fikir aşamasından projelendirmeye, uygulamadan satış sonrasına, kullanım esnasındaki oluşabilecek servis ihtiyaçlarına kadar tüm süreçlerde müşterilerimizin rahatlıkla bize ulaşabilmesi, hızlı çözüm üretebilmemiz ve tüm bu süreçlere müşterilerimizi dahil ederek ortak akıl ile yürütüyor olmamız, ve tabi ki; üretimde kaliteden taviz vermememiz en önemli tercih edilme sebeplerimizdir.
Bağlı bulunduğunuz kulvarda hangi ürün gruplarıyla rakipleriniz arasında öne çıkıyorsunuz?
Açık büfe projelerimiz, self servis hatlarımız, ankastre veya mobil teşhir vitrinlerimiz ile Monch ürün gamımızı belirtebiliriz. Açık büfe projelendirmede yıllara dayanan deneyimimizle müşterilerimizin ihtiyaçlarını doğru anlama ve tatmin edici çözümler sunmamız ön plana çıkmamızı sağlıyor. Monch ürün gamımızdaki set üstü sıcak servis ünitelerimiz paslanmaz dışında akrilik ve ahşap gövde seçeneklerini içeriyor. Askı tip asansörlü ısıtıcı lambalarımız pirinç, bakır, krom kaplama dışında istenilen renkte elektrostatik boyalı olarak üretilebilmesi fonksiyonelliğin yanında işletmeler için şıklık da sağlayan faydalı bir çözüm olarak ön plana çıkıyor. Türk yemeklerinin sunumu için geliştirdiğimiz güveç servis ünitesi de Türk köşesi yapmak isteyen işletmeler için ideal.
Malum, Covid-19 salgınından en fazla etkilenen sektörlerin başında turizm, yeme içme sektörü oldu. Pandemi krizini ne şekilde yönettiniz?
Öncelikle dileğimiz dünyamızın bu salgından en kısa sürede kurtulabilmesi. Tüm dünyayı sarsan Covid-19 pandemisinin en çok etkilediği sektörlerin başında maalesef ki turizm geliyor. Pandeminin en yoğun olduğu dönemde Ar-Ge ve proje ekibimizle; pandemi sonrası konaklama ve yeme içme sektörünün nereye evrileceği, işimizi nasıl etkileyeceği konusunda beyin fırtınası yaparak çeşitli senaryolar ve çözümler ürettik. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın işletmelerden istediği Güvenli Turizm Sertifikası koşulları belirlendiği anda, hızlıca aksiyon alarak geliştirdiğimiz projeleri koşullara adapte ettik. Müşterilerimize bu konuda nasıl bir fayda sağlayabileceğimiz konusunda araştırmalar yaptık. Farklı bir sektörde faaliyet gösteren Alman ortaklı bir firmanın desteğiyle, patentli montaj sistemlerini kullanarak 6 farklı paravan modeli geliştirdik.
Pandemi koşullarından önce tasarlanmış mevcut büfelerde herhangi bir tadilata gerek olmadan kullanılabilecek, kurulması ve toplanması çok kolay, hafif, taşınabilir, temizliği son derece pratik ve kolay olması gibi gerekliliklerden yola çıkarak modellerimizi oluşturduk. Özel kanallı, istenilen renk elektrostatik boyalı alüminyum kasa ve temperli cam veya cam şeffaflığında solid polikarbon malzemeden oluşan modellerimizi istendiğinde led aydınlatma da eklenebilecek şekilde tasarladık. Aynı şekilde büfe projelerimizde olduğu gibi müşterilerimizi belirlenmiş standart ölçülere mahkum etmeden, ihtiyaçları olan ölçülere, modellere göre üretim yaparak her bir otel projesini 3-4 gün gibi kısa sürelerde teslim ettik. 1,5 ay gibi çok kısa bir sürede Voyage, Limak, Paloma ve Stone Grup Otelleri’nin yanı sıra yurt içi ve yurt dışındaki pek çok işletmeye sertifika alabilmeleri konusunda desteğimizi sunduk.
Bu zorlu dönem için Horeca alanına hizmet veren işletmelere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Sadece Covid-19 döneminde değil, tüm zamanlarda işletmelerle karşılıklı bilgi akışı ile pek çok konuya birlikte çözüm bulduk. Bu konuyu mevcut büfe projeleri ve yeni yapılacak büfe projeleri olarak ayırmak gerekir. Mevcut büfelerde kullanılacak paravanların ergonomik, kullanışlı hafif ve kolay temizlenebilir olması öncelikli seçim kriterleri olmalı. Temizliği sorun olacak, gıdanın servisine uygun olmayan ölçülerde tamamen ekonomik kaygılarla günü kurtarmak için sektörle ilgisi olmayan, gıda sunumu konusunda bilgisi olmayan reklamcı, camcı eliyle yapılmış uygulamalar görüyoruz. Bunlar da maalesef kısa zamanda kullanım dışı olacak ürünler.
Gündeminizde yeni ürün çalışmalarınız, projeleriniz var mı?
Yukarıda konuya ek olarak yeni büfe projelerinin Covid-19 önlemleri gereğince planlanması ile ilgili çalışmalarımız var. Son birkaç yıldır da oluşan trendler çerçevesinde artık büfe alanlarının “Pişir” ve “Sun”a uygun olarak planlanması gerekiyor. Artık müşterinin gıda ile temasına izin verilmeyecek şekilde gıdanın sunum alanlarının farklılaşması gerekecek. Soğuk veya sıcak ürün servisinde farklı sunum yaklaşımlarımız olacak.
#monotech #açıkbüfeekipmanları #soğukteşhirvitrinleri #pişirsun #horeca #otelrestorankafe #mesutsabırröportaj
