Tezer Öner: Turizmde ‘hedef sorunsalı’

Bizim ülkemizde bazı tanımlar her zaman karıştırılır. Çünkü bizimki gibi duygusal yoğunluğu yüksek olan milletlerde hedef, plan, istekler, dilekler ve gerçekler hep birbirine karışır. Sanırım bu defa da kendi sektörümüzde benzer bir karmaşa içerisindeyiz. Çünkü hayallerimizde gerçekleşmesini istediğimiz ve ümit bağladığımız bazı senaryolar gerçekleşmiyor. Bu senaryolara göre yapılmış planlar da gerçekleşme beklentisi içerisinde bir anda hüzün ve hayal kırıklığı oluşturuyor. Hal böyle iken, yaptığımız planlarda ve koyduğumuz hedeflerde değişiklikler yapmak zorunda kalıyoruz…

Tezer Öner /Agon Danışmanlık

Bizim ülkemizde bir hedef açıklandığı zaman herkes bu hedefin gerçekleşeceğine sanki emin oluyor. Halbuki hedef, gerçekleşme arzusu içerisinde konan, akıl ve mantık dahilinde yapılan hesaplar ile belirlenmiş bir öngörü demektir. Gerçekleşme garantisi yoktur. Örnek olarak, kimse 2020 yılında pandemi faktörünü bilemezdi. Hiçbir hedef tutmadığı gibi hayatta kalmak bile (sektör bileşeni olarak) başarı sayıldı. Bu açıdan bakıldığında turizm hedeflerimizi acaba biraz duygusal mı koyduk diye düşünmeye başladık.

Bugüne dek yurdun çeşitli yerlerinden edindiğimiz bilgilere bakacak olursak, turist sayısı hedeflerimiz gerçekleşmekte hatta bazı rakamlarda üzerine çıkmakta… Ancak gerçekleşen gelir durumuna ve işletmelerden edindiğimiz bilgilere göre, sektör çok ciddi bir memnuniyetsizlik ve karamsarlık içinde. Çünkü bu turistlerin nerede olduğunu ve ne kadar para harcadığını bilemiyoruz. Görünen o ki, gelen turist kitlesi ya beş parasız ya da rakamlarda bir yerde hata yapıyoruz.

İstanbul, Bodrum, Marmaris ve Antalya’dan aldığımız geri bildirimlere göre, otellerde boşluklar var. Esnaf mutsuz, işletmeler personel çıkarmaya başlamış ve ödeme dengeleri şimdiden bozulmuş durumda. Peki turistler nerede? Madem ülkeye girdiler, neden para harcamıyorlar? Kişi başına ortalama harcama rakamında eski yıllara göre değişiklik var mı, yok mu?

Eğer her şey yolundaysa, o zaman işletmeler neden mutsuz? Bunlar birkaç münferit işletmeyse neden hepsi bize denk geldi peki? Hepimizin aklında deli sorular… Bu durum sezon sonuna kadar devam edecekse işletmeler nasıl ayakta kalacak?

En başta değindiğimiz noktaya geri dönecek olursak… En doğru yöntemin, işletmelerin devlet ve ajans hedeflerini göz ardı ederek kendi hedeflerini koymaları olduğunu düşünüyorum.

Mesela bundan on yıl önce İspanya’nın Mayorka Adası’ndayken tesadüfen bulduğum bir sahil oteline kalmak için yer sorduğumda aldığım cevap beni gerçekten etkilemişti. Otelin satış müdürü, resepsiyonun aramasıyla yanımıza kadar gelmiş ve gayet kibar bir dille bizi misafir edemeyeceği için ne kadar üzgün olduğunu bizzat anlatmıştı. Çünkü önümüzdeki beş sene doluydular. İstersek bizi bekleme listesine alabileceğini, bir iptal söz konusu olursa 15 gün öncesinden haber verebileceğini söyledi. Biz hayretle adama bakarken ben bunu nasıl başarıyorsunuz diye sormayı akıl edebildim. Çünkü sürekli değişmeyen bir fiyat politikası ile yüksek kalitede ve standart bir hizmeti her zaman aynı seviyede sağladıklarını anlattı. Personelin en yenisi on yıldır çalışandı ve sezonluk işçi çalıştırmıyorlardı. Kat görevlileri bile o kat odalarında kalanları genelde ismiyle tanıdıklarını anlattı. Bu arada otel gayet pahalıydı. Ayrıca acentelerle çok az çalışıyorlar ve esas satışı ve pazarlamayı kendi bünyelerinde yapıyorlardı.

Sanırım biz hala turizm satışı ve planlaması konusunda çalışmak zorundayız. Geniş hedeflere aldanarak, her sezon sil baştan yapılan hedef ve plan çalışmaları sanırım çok başarılı olmuyor. Otellerin ve diğer işletmelerin hizmet ve ürün standartları ile fiyat ve pazarlama konularında gerçekten ciddi çalışmalar yapması gerekiyor. Bir işletme olarak kendi göbeğimizi kendimizin kesmesinin zamanı çoktan geldi de geçti. Ayrıca her zaman savunduğumuz çok ucuz fiyatlara her şey dahil sistemlerin artık yarar yerine zarar getirdiğini ve yüksek harcama yapan kaliteli turistin bundan kaçındığını görmemiz gerekiyor.

Umarım bu yaz, hedeflerin salt turist sayısıyla değil, nitelikli turizm gelirleriyle de örtüştüğü bir sezon olur.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir